Güneysu dergisinin 127. Sayısı Yaz 2020 olarak çıktı. Koronavirüs salgınına, sosyal mesafeye, maskeye, kontrollü sosyal hayata atıf yapan bir takdim yazısı başlıyor. Hayatımızın artık yeni bir döneme girdiğini, tokalaşma unutulduğunu vurguluyor. “Gönül ne kahve ister ne kahv’ane /Gönül sohbet ister kahve bahane” tarzı yakın, yüzyüze muhabbetin, yerini sanal muhabbete bıraktığını belirtiyor. Umudun kapısını aralayarak da her çağın, her zorluğun getirdiği bir farklılık, bir kolaylık olur diyerek de sözü bağlıyor.
Kalabalık bir şair kadrosu var bu sayıda. Farklı tarz ve farklı söyleyişe ait çok sayıda şiire yer veriyor. Bu sayının şairleri; Bestami Yazgan, Osman Arslan, Çağatay Telli, Ahmet Doğru, Züleyha Özbay Bilgiç, Nilüfer Zontul Aktaş, Songül Özel, Ayhan Aslan, Erhan Çamurcu, Rüstem Doğan, Ertuğrul Çoban, Ali Parlak, Hüseyin Özkaynakcı, Arif Mete, Mehmet Şirin Aydemir, Lale İsmayıl, Turgut Yörükoğlu, Özkan Kaya, Ahmet Özmen Kılıç, Berika Kurt, Gülçin Yağmur Akbulut, Ayşe Melek Kaynar, Selma Erdem Durmuş, M. Nihat Malkoç, Halit Yıldırım, Çetin Oranlı, Mahmut Topbaşlı, Ahmet Ferhat Öksüz ve İzzet Irmak.
Yazılar, dosya konusu olmadığı için dağınık gibi dursa da mevsimsel özellikler ön plana çıkarılmış. Halil Atılgan, “Çöl Yemen'de Can Verenler - Biri Memet Biri Memiş” yazısıyla “kara çadır ismi tutar” ağıdının ortaya çıkışına değiniyor. Hayrettin Durmuş, “Yaz Dersleri Bitmesin” yazısıyla yaz mevsiminin eğitici yönlerini ele alıyor. Ergül Altaş, “Yara” hikâyesiyle üniversite okumasına rağmen köy kahvesinde çalışan ve köyde kalan genci öyküleştiriyor. Hüseyin Çoban, “Yaşları Büyük Yazdırılmış Çocuk Şiirleri” hatıra hikâyesiyle koronavirüs günlerini, evde kalan yaşlıları öyküleştiriyor. Davut Güner, “Tarık Gemileri Yak” yazısıyla deneme şiir arası duygularını “gemileri yakmak” üzerinden sözcüklere dağıtıyor. İlkay Coşkun, “Ciğeri Yaralı İnsan” yazısıyla koronavirüs günlerinin bugününü ve yarınını değerlendiriyor. Kadir Huylu, “Konuşturulmayan Metinler” yazısıyla şiir ve şairin özerinden hayatı yeniden yorumlamayı, yeniden ele almayı deniyor. Muhammed Turan Şehitoğlu, “Bir Bayram Arifesinde Osmaniye'ye Yolculuk” yazısıyla bir yolculuk hatırasını bizlerle paylaşıyor. Fidanlık bölümünde genç kalem ve özel yetenek (BİLSEM) öğrencilerinden Fatma Berinay Dinç, “Rayların Sesi'nden Düşen Yankı” yazısıyla Refik Halit’in Rayların Sesi hikâyesini inceliyor. Muhammed Sadi Sözen de, “Füruzan'ın “Parasız Yatılı” Hikâyesi Üzerine Değiniler” yazısıyla Füruzan’ın hikâyesini inceliyor.
Söz ustalarından bölümünde ölüm yıldönümlerinden dolayı A. Cahit Zarifoğlu ve Abdurrahim Karakoç’tan birer şiir, Tekke Tasavvuf Edebiyatından da Eşrefoğlu Rumi’nin bir şiir yer alıyor. Eski sayılardan bölümünde Erdal Noyan'ın bir şiiri, Osmaniyeli şairlerin tanıtıldığı köşede de yakın zamanda kaybedilen Enver Üste var.