Radyo 80 | Fıstık Gibi Radyo

Vali Dr. Erdinç Yılmaz: İnsanlar bizden ilham alsın, cesaret bulsun!

Gündem

Osmaniye Valisi ve Osmaniye OSB Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdinç Yılmaz'dan OSB'de kurulan ve ilk hasadı yapılan muz serası ile ilgili dikkat çeken açıklamalar

Türkiye’nin demir çelik üretiminin yüzde 15’inin üretildiği, aynı zamanda hem sanayi hem de tarım alanında üretim yapan ilk karma OSB’si olan ve Ülkemizin önde gelen Organize Sanayi Bölgelerinden biri Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi (OSB), devasa sanayi tesislerinin yanında Muz Seracılığı ile de gündeme geldi.

Kamuoyunun dikkatini çeken bu konuyla ilgili olarak Osmaniye Valisi ve Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdinç YILMAZ İle yaptığımız röportajımız. 

TURUNÇ: Sayın Valim; Öncelikle Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi hakkında vereceğiniz özet bilgilerle konumuza girebilir miyiz?

YILMAZ: Memnuniyetle, Türkiye’nin önde gelen organize sanayi bölgelerinden biri olan Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi (OSB), 700 hektar alan üzerine kuruludur.Toplamda 110 sanayici ve130 sanayi tesisi vardır. Tosyalı Toyo, Tosyalı Harsco, ArcelorMittal RZK, Crown Bevcan gibi uluslararası sanayi şirketlerine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde bulunan 7 şirket Osmaniye OSB’de bulunuyor. Türkiye’nin demir çelik üretiminin yüzde 15’i burada gerçekleşiyor. Osmaniye OSB üyesi şirketlerin gerçekleştirdiği toplam ihracat 1 milyar dolara yaklaştı. OSB’de ayrıca bir AB projesi olan İş Geliştirme Merkezi, 6.000 m2’lik alanda 1500 m2 kapalı alan üzerine kurulu Teknoloji Geliştirme Merkezi, liman bağlantı yolu ve uygulamaya geçirilmesi planlanan demiryolu projesiyle üretkenliğimizi ve yenilikçiliğimizi daha da artırmak istiyoruz. OSB’de çalışan sayısı ise, yaklaşık olarak 12.500 kişidir.

TURUNÇ: Burası bir organize sanayi bölgesi iken, neden Muz Serası Projesi için adım attınız?

YILMAZ: Biz burayı, insan, çevre ve toplum için daha fayda sağlayacak bir alan haline getirme düşüncesi ile bu adımı attık. Evet, burada çok büyük sanayi kuruluşlarımız var. Çok büyük bir üretim var. Ancak burada belirli bir alanımız vardı ve bunu gıda krizinin kapıda olduğu bir dönemde tarım gibi değer yaratan bir konuda neden değerlendirmeyelim diye düşündük. Böylece hem toplumda farkındalılık oluşturur hem de diğer organize sanayilere de örnek oluruz dedik. Ülkemizde tarım odaklı birçok organize bölge var, ama bizim gibi endüstri odaklı bir sanayi bölgesi olması hususunda bu bir ilk. Bir anlamda Türkiye’de hem sanayi hem tarım alanında üretim yapan ilk karma OSB olduk diyebilirim.

TURUNÇ: Peki neden muz serası? Farklı bir ürünü niye tercih etmediniz?

YILMAZ: Bilindiği gibi ülkemiz önemli oranda muz ithalatçısı. Fakat özellikle bizim Akdeniz Bölgesi’nde muz üretimi yapan birçok üretici var. Oldukça başarılı olduklarını da görüyoruz. Fakat Osmaniye’de muz üretimi pek yoktu. Yerfıstığı, turp ve zeytin gibi önemli tarım ürünleriyle öne çıkan Osmaniye’de bu projeyle birlikte muz ekiminin de hızlanacağını düşünüyoruz. Projeyi hazırlarken başından sonuna kadar tamamen uzman bir ekiple çalıştık. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) ile iş birliği yaptık. Bilim insanlarımızın yaptığı toprak analizi neticesinde arazimizin muz ekimine uygun olduğu tespitinden sonra projemizi uygulamaya koyduk. Stratejik ve planlı bir şekilde ilerledik. Yaklaşık 1,5 yıllık bir çabanın sonucunda ilk hasadımızı gerçekleştirerek ürünümüzün satışına da başladık. Projemiz bölgemizde ve ülkemizin farklı yerlerindeki organize sanayi bölgeleri tarafından da yakından takip ediliyor. Konuyla yakından ilgilenen yöneticiler, biz de böyle bir şeyi nasıl yapabiliriz diye bizden bilgi alıyorlar. Böyle güzel bir konuda örnek olmak, OSB’miz ve bölgemiz adına oldukça sevindirici bir gelişme.

TURUNÇ: Projenin maliyetini ve elde etiğiniz hasadı hesaplayınca sera ne kadar sürede kendini amorti edecek?

YILMAZ:Seramızı ilk etapta 20 dönümlük bir arazide kurduk. Toplam 4 milyon TL’lik bir yatırım yaptık.İlk hasat yılında 150 ton civarında bir ürün elde ettik. Yıllık ortalama 2 milyon civarında bir gelir elde edeceğiz. Proje kendisini 2 yılda amorti etmiş olacak. Bu yatırımla OSB’mizin sabit giderlerinin yaklaşık yüzde 30’unu karşılıyor olacağız. Sanayicilerimize bu projeyle hem onlara destek olacağız hem de tarımda dışarıya giden kaynaklarımızın ülke içinde kalmasına katkı sağlayacağız.

TURUNÇ: Ürünleri iç pazarı mı satıyorsunuz, yoksa ihraç mı ediyorsunuz? 

YILMAZ: Hasat ettiğimiz muzları iç pazara sunuyoruz. 

TURUNÇ: Muz işi daha iyi giderse, OSB dışında bir alanda muz serası yatırımı yapmak gibi bir hedefiniz var mı?

YILMAZ: Muz ile ilgili planlamamız şu anda 20 dönümlük alanda. Şimdilik büyütmek gibi hedefimiz yok. Biz sadece buradaki alanı değerlendirmek üzere bu projeyi hayata geçirdik. Biz istiyoruz ki, Osmaniye ve bölge insanı bizden örnek alsın ve böyle muz seraları kursun. Çünkü bizim yaptırdığımız hesaplamalara göre 1500-2000 metrekarelik bir sera Anadolu’da bir ailenin geçimini sağlayacak bir ekonomik değer yaratıyor.

TURUNÇ: OSB olarak sözleşmeli tarım gibi bir yöntemle çiftçileri desteklemeyi düşünür müsünüz?

YILMAZ: Yönetim olarak henüz böyle bir planlamamız olmadı. Şimdilik sadece kendi seramızda üretime odaklanmış durumdayız.

TURUNÇ: Başka bir ürün ekiminiz oldu mu ya da olacak mı?

YILMAZ: Proje kapsamındaki bir alanda; biber, salatalık, patlıcan, karnabahar, lahana, domates gibi ürünlerin deneme üretimini yapmıştık. Şimdi burada 500 metrekarelik alanda domates ekimi yaptık. Bunun hasadını da yakında yapacağız. Buradan da yaklaşık 100 bin TL gelir hedefimiz var. Ayrıca seramızdan önce burada zeytin ağaçları dikmiştik. Onların da hasadını yaptık. 2 ton ürün aldık. 500-600 kg civarında yağ elde ettik. Burada 15 dönümlük bir araziyi daha tarım yapılabilecek hale getirmek istiyoruz. Bununla birlikte kuş, güvercin, köpek ve kuzuların olduğu, hayvanlar için özel bölümümüz de var. Ayrıca seramızın içinde muzun diplerindeki otları temizlesin diye 100 tavuğumuz var. Amacımız; bu konularda toplumda farkındalık oluşturmak. İstiyoruz ki, insanlar bizden ilham alsın, cesaret bulsun ve bu tür seralar ve tarım yapılan alanlar çoğalsın.

TURUNÇ: Osmaniye OSB’de sanayi faaliyetlerinin dışında başka neler yapıyorsunuz?

YILMAZ: Burada güneş enerjisi için toplam 9 milyon dolar yatırım gerçekleştirdik. Toplam 7.5MW’lik bir kapasitemiz var. Yatırımın tamamı için kredi kullandık. 4 yıldır faaliyette olan bu santral; ana para, amortisman ve finansman maliyetleri dahil olmak üzere kendi kredisini ödeyebiliyor. Aynı zamanda ürettiği enerji ile organize sanayi bölgemize kaynak da sağlıyor. Önümüzdeki dönemde burada dört sahamız var, onları birleştirerek panelleri yenileyeceğiz. Bu çalışmalarla birlikte güneş enerjisi üretiminde verimliliğimiz daha da artacak. Yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağı olarak karbon salımının azaltılmasına daha da fazla destek olmuş olacağız.

TURUNÇ: Önümüzdeki dönemde yeni projeler olacak mı?

YILMAZ: Güneş enerjisi ile ilgili yatırımımızdan sonra “Muz Serası Projesi” bizim burada ana işimiz olan sanayicilik ile birlikte farklı ve yenilikçi işler de üretebileceğimizi açık bir şekilde gösterdi. Her iki projemizde de Yönetim Kurulu Üyelerimizin çok büyük bir emeği oldu. OSB Yönetimi olarak sanayicilerimizin birçok gideri olduğunu biliyoruz. Osmaniye OSB Türkiye’nin en fazla elektrik tüketilen 2. ve en fazla doğalgaz tüketilen 5. sanayi bölgesi. İşte bu yenilikçi projelerle hem onlara destek oluyoruz hem de kaynaklarımızın bölgemizde ve ülkemizde kalmasına katkı sağlıyoruz. Sanayi ve tarımın iç içe geçmiş bir şekilde üretken olabileceğini gördük. Bu kapsamda mevcut projelerimizi daha da geliştirmek ve bunlara yenilerini eklemek istiyoruz. Farklı tarım ürünlerine yönelik çalışmalarımız sürüyor. Ayrıca solucan gübresi ve ilaç endüstrisinde tedavi amaçlı kullanılan akrep zehri üretimi gibi alternatif fırsat alanlarında da ön araştırmalarımıza başladık. Atık üretmeyen, geri dönüşüm sağlayan, temiz enerji kaynaklarını kullanan, karbon salımını her geçen gün azaltan, tarım ve doğayla bütünleşen bir organize sanayi bölgesi hayal ediyoruz ve çalışmalarımızı bu yönde şekillendiriyoruz. Bütün üyelerimizin bu yatırımdan büyük bir memnuniyet duyduğunu biliyoruz. Diğer birçok organize sanayi bölgesi de bizden ilham alarak benzer projelere başlıyor. Bu ülkemiz adına da oldukça sevindirici bir gelişme. Oluşturduğumuz pozitif etki ve üyelerimizden aldığımız olumlu geri bildirimler organize sanayimizde yenilikçi işler üretmek için bizi daha da cesaretlendiriyor.

TURUNÇ: Bir taraf sanayi bir taraf gıda-tarım... İkisini karşılaştırın dersek hangisine öncelik verirsiniz?

YILMAZ: Tabii ki hepsi birer ihtiyaç. Gıda temel bir gereksinim. Sanayi ise hayatımızı idame ettiren birçok ürünün üretilmesini sağlıyor. Mesela çelik. Şöyle bir düşünün; hayatımızın her yerinde beyaz eşya,elektronik, otomobiller ve daha birçok şeyde çelik var. 

TURUNÇ: Büyük grupları artık sanayi dışında girişimcilik, tarım/gıda gibifarklı alan ve sektörlerde de görüyoruz. İş dünyasında böyle bir moda trend var diyebilir miyiz? Veya koşul ve şartlar mı buna zorluyor?

YILMAZ: Aslında tarım özelinde baktığımızda bu bir trend olarak başlasa da pandemi ile birlikte gıdanın ne kadar önemli olduğu daha da iyi anlaşıldı. Şimdi bunu Ukrayna’da yaşanan savaş ile çok daha iyi anlıyoruz. O yüzden artık herkes bir karış toprağı, bir gram suyu bile en verimli şekilde kullanma konusunda daha da bilinçlendi. Bu sebeple tarıma yönelik yatırımların daha da artacağını; büyük grupların, bizim gibi OSB’lerin bu yöndeki yatırımlarının zamanla daha da gelişeceğini düşünüyorum.

Sayın Valim; Bölge insanımızın ufkunu açacak ve Türkiye geneline örnek teşkil edecek açıklamalarınız için çok teşekkür ediyorum.

Osman TURUNÇ

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.