Marmara Denizi'nde tespit edilen “katil yosun“un yeni rotası Karadeniz olabilir

Denizlerdeki yayılma hızı nedeniyle "katil yosun" olarak adlandırılan istilacı türü Marmara Denizi'nde tespit eden Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Deniz Biyoloğu Prof. Dr. Ergün Taşkın, söz konusu türün önümüzdeki süreçte Marmara Denizi'ne adaptasyonunu sağladıktan sonra Karadeniz'de görülebilme ihtimali olduğunu bildirdi.

Genel 06.06.2023, 11:02
Marmara Denizi'nde tespit edilen “katil yosun“un yeni rotası Karadeniz olabilir

Taşkın ve ekibi, istilacı türler arasında bulunan ve katil yosun olarak bilinen yosun türünü, ilk olarak 2022 haziran ayında Marmara Denizi'nde tespit etti. Ekibin Marmara Denizi'nde yaptığı dalışlarla saha ve laboratuvar çalışmalarından oluşan kapsamlı araştırmasının sonucu önümüzdeki günlerde yayımlanacak.

AA muhabirine araştırma sonuçlarını değerlendiren Taşkın, "katil yosun" olarak adlandırılan türün aslında "caulerpa" isimli makroalg türü olduğunu belirterek, "Bizim kıyılarımızda, özellikle Doğu Akdeniz'de bunun bir varyetesi var olan caulerpa taxifolia, distichophylla türleri yaygın olarak bulunuyor." dedi.

Denizel ortama kolayca adapte olup dipte bir kaplayıcılıkla, yayılımcı ve istilacı davranış sergilediği için söz konusu türün "katil yosun" olarak adlandırıldığını; denizdeki yerli türlere zarar verdiğini, onların yerine yerleştiğini ve yayılış alanlarını sınırlandırdığını anlatan Taşkın, "Zarar verdiği canlıların bir kısmı deniz çayırı olabilir, diğer makroalgler olabilir. Kaplayıcı olduğu ve hızlı bir yayılış gösterdiği için habitata daha hakim oluyor. Sonuçta istilacı türler daha avantajlıdır, girmiş olduğu ortamda adaptasyon sağladıktan sonra hızlı yayılış ve dağılım gösterebiliyorlar." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de şu anda ikisi yerli, diğerleri istilacı toplam dokuz caulerpa türü olduğunu kaydeden Taşkın şu bilgileri paylaştı:

"Katil caulerpa, başka bir istilacı tür olan asi caulerpa, arsız caulerpa, dikensi caulerpa, baskın caulerpa var. Yayılış özelliklerinden kaynaklı bu şekilde isimlendirdik. Bunların hepsi aslında 'Indo Pasifik' (Hint Pasifik) tür. Bunlar özellikle Akdeniz'e, gemicilik faaliyetleriyle, Cebelitarık Boğazı, Süveyş Kanalı yoluyla girebiliyor. Indo pasifik dediğimiz türler daha çok Süveyş Kanalı yoluyla giriş yaparak Akdeniz'de yayılmaya başlıyorlar. Ayrıca akuakültür yoluyla giriş yapanları var."

- "Marmara'nın ortası sayılabilecek Erdek'te tespit ettik"

Katil yosunun ilk olarak 1980'lerden itibaren Batı Akdeniz'de görülmeye başlandığına, Türkiye'de ise Avusturalya kökenli olan ilk kaydının İskenderun Körfezi'nden 2007'de yapıldığına değinen Taşkın, daha sonra batıya doğru yayılım gösterdiğini, Antalya ve Kıbrıs'ın ardından İzmir'de görüldüğünü, son olarak da kendileri tarafından Erdek'ten rapor edildiğini aktardı.

Taşkın, şöyle devam etti:

"Yayılışını aslında Batı Akdeniz'e doğru sürdürürken bir yandan da kuzeye doğru gittiğini, İzmir Körfezi'ne, oradan Çanakkale Boğazı'ndan Marmara'ya giriş yaptığını gördük ve çok küçük bir alanda, posidonia (deniz çayırı) içinde bulduk. Türün kaydedildiği yerler aslında tuzluluğu yüksek bölgeler. Marmara'da ise tuzluluk daha düşük oranda. Marmara'da kaydettiğimiz yer binde 23 gibi bir tuzluluk bölgesi, buna da adaptasyon sağlamış ve yayılmaya başlıyor. Marmara'da tespit ettiğimiz derinlik 3-4 metrelerde. Şu anda Marmara için geniş alanlara yayıldığını söyleyemiyoruz, sadece 1 noktada tespit ettik ancak önümüzdeki süreçte aynı noktayı takip edeceğiz. Yayılış alanını genişlettiğini görme, örtücülüğü yüksek bulma ihtimalimiz var. Geçmiş dönemlerde Ege ve Akdeniz'den böyle bir tecrübemiz var."

Türün Marmara Denizi'nin tuzluluk oranına adapte olduğuna dikkati çeken Taşkın, "Karadeniz'de binde 15 ile 18 arasında bir tuzluluk var, önümüzdeki süreçte Marmara Denizi'ne adaptasyonunu sağladıktan sonra Karadeniz'de görülebilme ihtimali var. Marmara ile Karadeniz'i bir eko bölge olarak aldığımızda yavaş yavaş buraya doğru çıkmaya başladığını da söylemek yanlış olmaz." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'de yabancı denizel makroalglerden 50 türün kıyılarda yayılım gösterdiğini, bunların 11-12'sinin katil yosun gibi davranış gösteren yayılımcı, istilacı özellikte, yarısından fazlasının ise adaptasyonunu sağlayıp yerleşmiş türler olduğunu vurgulayan Taşkın, iklim değişikliği nedeniyle deniz suyu sıcaklıkları ve tuzluluk artışı, kirlilik ve balıkçılık ile gemicilik faaliyetlerinin yabancı türlerin hızlı bir şekilde giriş yapıp yayılmasına neden olduğu uyarısını yaptı.

- "Habitat bozuluyor"

Taşkın, "katil yosun"un deniz ekosistemine verdiği zararlar hakkında şu bilgileri verdi:

"Yerli türlerin üzerini, yaşam alanlarını kaplıyor, onların yerini almaya başlıyorlar. Doğal olarak oradaki habitat bozuluyor ve denge bozulduğu için de yerli türler bundan olumsuz etkileniyor. Özellikle deniz çayırının yerini almışsa oradaki balık türlerine ve diğer canlılara ciddi anlamda zararı dokunduğunu biliyoruz. Çünkü deniz çayırları, Türkiye'de yapılan çalışmalara göre, binden fazla türe ev sahipliği yapıyor."

Türün, Batı Akdeniz'de üzerinin örtülerek yayılışlarını engelleme çalışmalarını bulunduğunu bildiren Taşkın, denizel ortamda bunu başarmanın çok zor olduğunu dile getirdi.

Taşkın, mücadele yöntemleri konusunda şu önerilerde bulundu:

"Gemi balast sularının boşaltılmasını engellemek veya kontrolünü ciddi bir şekilde yapmak gerekiyor. Karasal baskı ve iklim değişikliği, yabancı türlerin girişinde etken. Küresel ısınmayı, denizdeki tuzluluk artışını engelleyeceğiz, balast sularını kontrol edeceğiz. Ancak bu şekilde bunların ortamdan çekildiğini görebiliriz. Balıkçılık faaliyetlerini daha düzgün, yönetmeliklere uygun bir şekilde yaparsak denizel ekosistemlerimizi koruyabiliriz."

Denizel ortamın korunması gerektiğini dile getiren Taşkın, sözlerini, "Bu tamamen bizim elimizde, deniz ekosisteminde deniz çayırları ve makroalgler önemli bir konumda. İklim değişikliği mücadelemizde başarılı olmak için koruma alanlarımızı artırmamız gerekiyor." diye tamamladı.

Yorumlar (0)
17
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14