31 Mart seçimleri için artık geri sayım başladı. On gün sonra sandıklar kurulacak ve seçime gideceğiz. Belediye Başkanlığı, İl Genel ve Belediye Meclis Üyeliği ve Muhtarlık için oy kullanacağız, 5 yıl boyunca kentimizi yönetecek başkanı ve karar organlarını seçeceğiz.
Osmaniye’de birçok açıdan ilklerin seçimi yaşanacak.
Adaylar seçmeni etkilemek ve seçimi kazanmak için kampanya yürütüyor.
MHP, İyi Parti, CHP ve Demokrat Parti’nin adayları daha önce başka partilerde ya görev almış ya aday olmuş ya da başkanlık yapmış kişiler. MHP’li İbrahim Çenet, CHP’li Serkan Karayiğit ve Zafer Partili Atakan Ertuğ ilk kez aday olarak yarışıyor. Alpaslan Koca ve Haydar Aktürk önceki seçimlerde adaylık heyecanı yaşayan isimler. Ak Parti ise aday çıkarmayarak MHP adayı Çenet’i destekliyor. İddialı partilerin hepsinde partiye sonradan katılan adaylar yarışacak.
Dört aday da seçimi kazanacağından emin. Seçimin bir galibi olacağına göre kimler kaybedecek?
Partiler adeta sözleşmiş gibi adaylarını geç belirlediler. Cumhur İttifakı dışındaki partilerin başkan adaylarını çok daha önceden belirleyip sahaya inmeleri gerekiyordu.
İl genel ve belediye meclis üyeleri listelerinde partiler ciddi sorunlar yaşadı. Sokağı dinlediğinizde tüm partilerin listeleri yetersiz ve zayıf olarak değerlendiriliyor. Aday ve partinin birlikte, adayın devre dışı kaldığı ve tamamen aday tarafından belirlenen listeler var. Küskünler ve kırgınlar üzerinden beklentiye girenleri de not düşmek gerekiyor.
Adayların kampanyalarına bakıldığında farklı bir şey yok. Parti müziği veya adayın kendi seçim şarkısı eşliğinde ziyaretlerden oluşan fotoğraflar ya da görüntülerden oluşan videolardan başka ne var?
Sözün ve duygunun olmadığı bu çalışmalar ne kadar etkili olur? Tüm adaylar aynı şeyleri yapmıyor mu? Bunlarda sizi farklı kılan ve öne çıkaran ne var?
Seçim strateji ile kazanılır ve her seçim ayrı dinamikleri vardır. Bunlar üzerinden bir plan ve program yapmadan seçim asla kazanılmaz!
Tüm şehri afişlerle donatsanız, her sokakta seçim arabanız olsa, yine başaramazsınız!
Son günlerde adayların kendi hesaplarından kısa propaganda videoları yayınladığını görüyoruz. Bu tür mesajlar için geç kalsalar da kendilerini ifade etmeleri açısından önem taşımaktadır.
Cumhur İttifakı dışındaki partilerde toplumdaki bir dip dalgadan bahsedilerek sürpriz sonuç çıkacağı dillendiriliyor. Bu sözü edilen dip dalga doğal bir süreç mi, yoksa arzu edilen bir durum mu?
Osmaniye’de bir seçim ilk kez partiler tarafından büyük miting yapılmadan tamamlanacak. CHP, Demokrat Parti ve Zafer Partisi Genel Başkanları seçim bürolarının açılışına katıldılar. Öncesinde kamuoyu hazırlanmadığı gibi sonrası da partililerin sosyal medya hesaplarından paylaşılanlar kadar oldu.
Etki ve tepki düşünülmüş olsaydı, daha farklı bir çalışma yapılabilirdi. Çünkü var olan iddianızı güçlendirmek, kendi tabanınızı motive etmek ve kamuoyuna verilmek istenen gövde gösterisi daha güçlü şekilde verilebilirdi.
Kalan sürede Ak Parti ve MHP’den Genel Başkan düzeyinde bir katılım olmayacak gibi. İki partinin de bu seçimde Osmaniye’ye ilgisiz oldukları söylenebilir. Önceki seçimlerde büyük mitinglerin yanı sıra bakanlar ve genel başkan yardımcıları kente gelerek partilerinin çalışmalarına destek verirlerdi.
Ak Parti ve MHP’de İl Genel ve Belediye Meclis Üyeliği seçimlerinde kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Bu da Belediye Başkanlığı seçimine biraz olumsuz yansımış durumda. İki partide sahada bunun zorlukları görüyor ve yaşıyor. Ak Parti’de belediye başkanlığı seçiminde durağan bir süreç yaşanırken il genel ve belediye meclisine yönelik çalışmalar artmış ve yoğunlaşmış durumda. Ak Parti’nin Cumhur İttifakı Adayına yönelik hazırlanmış ne bir afişi ne bir seçim arabası ne de başka bir çalışması var. Adayla birlikte yapılan ortak çalışmalar da, il genel ve belediye meclis üyeliği yarışından dolayı durdurulmuş durumda.
Demokrat Parti Adayı Haydar Aktürk, iki önemli zorlukla mücadele ediyor. Vaktinin önemli bir kısmını ve enerjisini buraya harcamak zorunda kalıyor. Parti değiştirmek zorunda kaldığını ve meclis üyeliğinden dolayı buradan aday olduğunu anlatmaya çalışıyor. Osmaniye’de tabanı olmayan ve teşkilat yapılanması çok zayıf bir partide adaylık çalışması yürütüyor. Kendisine inanan ve daha önce başka partilerde bulunmuş kişilerle kader birlikteliği yapıyor.
İyi Parti Adayı Alpaslan Koca, önceki seçimde bağımsız aday olarak aldığı oyu kendisine referans kabul ediyor. Hasanbeyli Belediye Başkanlığı dönemini bir gösterge olarak gösteriyor ve seçimi mümkün olduğu kadar yerel tutmaya çalışıyor. Adaylık yarışında olduğu iki önemli isim, bugün başka partilerin belediye başkan adayları. MHP tabanına güveniyor ve oradan ciddi bir oy bekliyor.
Seçimi kazansalar da kaybetseler de hem Haydar Aktürk’ün hem de Alpaslan Koca’nın son seçimi olacak.
Cumhur İttifakı Adayı İbrahim Çenet’in her yerde karşısına yol, su ve imar sorunu çıkıyor. Partiniz 3 dönemdir yönetimde ve bu temel sorunları bugüne kadar neden çözmediniz sorusuna doğal olarak muhatap oluyor. Çenet bir yandan kendisini tanıtmaya ve anlatmaya çalışırken diğer yandan da kaymakam olarak görev yaptığı yerlerde yaptığı çalışmaları referans gösteriyor.
Seçim yağmurlu bir havada yapılırsa sonuçlara en az 3-4 puan etki eder.
Şimdi yağmur duası zamanı!
Allah’ım yağmurlu bir günde seçim yapmayı nasip eyle!
Allah’ım güneşli, açık bir havada bizlere seçim yapmayı nasip eyle!
Yine çok uzattık.
Tüm adaylara ve partilere başarılar…
Selam, saygı ve muhabbetle.