Altınbaş Üniversitesinde “Cumhuriyet'in 100. Yılı Mühendislik ve Mimarlık Konferansı“ düzenlendi

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, konferansta Türkiye'nin 100 yıllık teknoloji serüveni ve gelecek için teknolojik gelişme potansiyelleri tartışıldı ve yapay zekanın gelecekteki yeri üzerinde duruldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Argun Karacabey, teknolojideki değişiklikleri anlamanın ve bunların hayata olan etkilerini takip etmenin zorlu bir uğraş haline geldiğini belirtti.

Mühendislerin geleceği tasarlayıp değiştirebilme yeteneklerinin, dünya tarihinde şimdiye kadar olduğundan çok daha önemli hale geldiğini aktaran Karacabey, "John Elfreth Watkins, 1900 yılında Ladies Home Journal'da yayınladığı makalesinde 100 yıl sonra dünyanın nasıl olacağını tarif etmiş. Fotoğrafların herhangi bir mesafeden telgrafla gönderilebileceği haberini 100 yıl öncesinden vermiş. 100 yıl sonra Çin'de bir savaş olursa, en çarpıcı olayların anlık görüntülerinin bir saat sonra gazetelerde yayınlanacağını yazmış. Bugün bu bize çok tanıdık geliyor değil mi?" ifadesini kullandı.

Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Galip Cansever de sanayi dijitalleşmesinin, geleceğin akıllı üretim sürecine temel teşkil edeceğini belirterek, 4-5 yıl sonra dünya sanayi birimlerinde çalışan yaklaşık 50 milyar cihazın birbiriyle internet üzerinden iletişim halinde olacağını vurguladı.

Akıllı şehir, ev, lojistik, şebeke ve cihazların oluşturduğu akıllı üretim sistemlerinin, sosyal ağlar ve e-ticaret ağlarıyla birleşeceğine işaret eden Cansever, "Hizmetlerin, nesnelerin ve bireylerin internet ortamını kullanarak kuracağı ekosistem ağı, önümüzdeki 25 yılda küresel ticaret hacminin yaklaşık yüzde 50'sini etkileyecek. Sanayide hızla artan dijitalleşme de yaklaşık 3 milyon robot kullanılmasını gerektirecek." değerlendirmesinde bulundu.

Altınbaş Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri Dr. Öğr. Üyesi İncilay Yıldız ise yapay zekanın, zekanın insan gibi düşünmeye ve öğrenmeye programlanmış makinelerdeki simülasyonu olarak tanımlanabileceğini belirterek, "İnsan zekasını gerektiren görevleri gerçekleştirmek üzere tasarlandığını söyleyebiliriz. Bunlara örnek olarak makineler ya da algoritmaların görsel algı, konuşmayı tanıma, karar verme ve dil çevirisi yapabilme özelliklerini gösterebiliriz. Makine öğrenmesi çalışmalarının tahminleme, sınıflandırma, veri ilişkilendirme, veri yorumlama ve veri filtreleme gibi alanlarda kullanılıyor." ifadesini kullandı.