07.07.2023, 16:45

Zorkun Yaylası

Çukurova, yüksek Toros Dağları ile Amanos dağlarının önündeki geniş ovanın adıdır. Tarıma ve hayvancılığa dayalı eski konar-göçer hayatta Çukurovalı hem bunaltıcı sıcaklardan kaçmak hem de hayvanlarını otlatmak için her yaz bu dağların serin yaylalarına çıkmıştır. Yayla, yazın çıkılan, kışla kışın kalınan yer anlamındadır.
       
Bir Osmanlı şiirinde eski konar-göçer hayat şöyle anlatılmıştır;
       
“Yazın ederlerdi dağı yaylak
Kışın eylediler ovayı kışlak”  
        
Çukurova’da yaylacılığın tarihi çok eskidir. Karatepe Açık Hava Müzesi’ni kuran Prof. Dr. Halet Çambel “Geç Hitit devrinde Karatepe aynı zamanda Adanalıların yaylası” olduğunu söylemiş, 1990’larda bölgede yüzey araştırması yapan Gabriele Mietke bulduğu bir yazılı taşı yorumlarken Aladağ ilçesi Akören için “Anavarzalıların yaylası” demiştir.(1) 
        
Ama Mersin’in Namrun yaylası, Adana’nın Tekir yaylası ve Osmaniye’nin Zorkun yaylası Çukurova’nın kadim yaylaları kabul edilmelidir.
         
Göğsünü Çukurova’nın ılık rüzgârlarına açmış olan Amanos Dağları; sık ormanları, zengin pınarları ve bol akarsuları ile eski konar-göçer hayatın cazibe merkezlerindendir. Eski Cebelibereket Sancağının merkezi olan Yarpuz köyü, bölgesindeki Oruçgazi, Karataş, Karayiğit yaylaları ile Küllü köyü çevresindeki Küşne, Sırapınar yaylaları ile Zorkun yaylası da çevresindeki Küreciler, Tuztaşı, Dervişpınarı, Mitisin, Fenk, Göğöküz yaylaları ile eski konar-göçer geleneğini modern yaylacılık hayatı ile devam ettirmiştir. 
        
Osmaniye halkının her yaz yaylalara gittiği 1872 tarihli Salnamede’de belirtilmiştir. “Kasaba-i mezbûrenin havası bir miktar vahimce ise de hudûd-u kazada âb u havası latif yaylalar bulunduğundan ahalinin ekserîsi mevsim-i sayfda mezkûr yaylalara azîmet ederler.” (2) 
        
Zorkun adı, 1691 tarihli Kınık Sınırnamesi’nde “Sorgun” olarak geçmektedir. “Şarkî tarafı Gözenek'ten Sarı Çınar'a ve andan İdrak Bocası’na ve andan Karagöl’e ve andan Hacbeli'ne ve andan Sorkun'a ve andan Cebel-i Hınzır’a ve andan Köyceğiz'e ve andan Türkî Makbereliği olan gediğe ve andan Alçakkaya’ya ve andan Kızıldağ'a ve andan Avcı Beleği’ne ve andan Anagöz Çayı’na ve andan Nehr-i Ceyhun'a müntehi olur.  Ve İsneyn Bazarı'nın nısfı Maraş toprağı ve nısf-ı aheri Kınık toprağı Adana Sancağıdır, deyû beyne’nnas meşhur ve mütevatir velâkin bu hududun dâhilinde kalmıştır. Rub' saat yerdir.” (3)
        
Zorkun veya Sorgun Türkçe bir kelimedir. Anadolu’da yer adı olarak kullanılan zorkun ve sorgun “sormak, sorgulamak” anlamlarına gelir. Sözlüklerde  “Sorgun” kelimesinin “söğüt ağacının bir cinsi, mısır kavağı, sepetçi söğüdü” olduğu da belirtilmiştir. (4) 
           
Osmaniye’de Zorkun Yaylası dışında, Yarpuz Köyü’nde; Aşağı Zorkun,  Yukarı Zorkun, Karayiğit Köyü’nde Zorkun, Hatay ili Dörtyol ilçesi Çardak Yaylası yakınında Zorkun, Hatay ili Arsus ilçesi yamacında Aşağı Zorkun, Yukarı Zorkun, Mersin ili Erdemli ilçesinde; Büyük Sorgun, Küçük Sorgun,  Konya ili Bozkır ilçesinde Sorkun Köyü, Afyon ilinde Sorgun Beldesi, Yozgat ilinde Sorgun İlçesi bu adın kullanıldığını tespit ettiğimiz yerlerdir. 
         
Zorkun’da modern yaylacılık, Giresun/Alucra’lı Abdülkerim Erturhan’ın nam-ı diğer Kütükçü Kerim’in, 2. Dünya Savaşı’nda bölgedeki meşe ve ceviz ağaçlarını kestirip silah kundağı yapılması için Almanya’ya ihraç etmesi ile gelişmiştir. Mitisin yol ayrımına depolanan ceviz kütüklerinin Osmaniye İstasyonuna nakliyatı için yaptırılan kamyon yolu ile Zorkun’u modern bir yayla haline gelmiştir.  
        
Savaşın sona ermesinden sonra Kütükçü Kerim; Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Malatya ve Elazığ bölgesinde depoladığı 500 ton ceviz kütüğünü ihraç edememiş ve iflas etmiştir. Kütükçü Kerim’in ceviz kütüklerinin ihracına izin almak için Tarım Bakanlığına verdiği dilekçeye Osmaniye Belediyesi azaları da destek vermiştir. Denilmiştir ki; 
       
“1934 yılında memleketimize gelerek işe yaramaz haldeki yaşlı ceviz kütüklerini ve meşe ağaçlarını alıp Avrupa’ya satmak suretiyle muhitimizde bir kazanç yolu açan Abdülkerim Erturhan; ormandan ve bahçelerden topladığı meşe ve cevizleri nakil için üç-dört sene içinde takriben 50.000 liradan fazla masraf ile birçok yol açmış, hatta 8 saat mesafeli Osmaniye-Zorkun-Küreci yayla yollarını küşat ederek memlekete unutulmaz hizmet etmiştir.” (5) 
          
Zorkun yaylası, Osmaniye’ye 26 km mesafede, özel otomobille 40 dakikalık bir yerdedir. Denizden yüksekliği 1580 m olan Zorkun yaylası, her yaz kentin yoğun yaşamından uzaklaşmak, doğal ortamda tatil yapmak isteyenler için çok kolay ulaşılan bir yerdedir.   
             
Çevresindeki; Küreciler, Tuztaşı, Mitisin, Fenk, Karıncalı, Üçkoz, Bağrıaçık, Sırapınar, Küşne, Hınzırı gibi on büyük yaylanın merkezi olan Zorkun Yaylası kayıtlı 5565 hanede 50.000 nüfusa sahip büyük bir sayfiye yeridir. Zorkun’un nüfusu Temmuz’da ve Ağustos’ta hafta sonları ve günü birlik gelenlerle birlikte 100 bin kişiye ulaşabilmektedir. 
  
Uzun bir vadinin ortasında, çam ve bahraz ağaçlarının yemyeşil ortamında kurulmuş olan Zorkun Yaylası; çoğu tahtadan yapılmış çinko çatılı yamaç evleri, vadi boyunca uzanan kalabalık çarşısı, dükkânları ve kır kahveleri ile otantik bir bölgedir.   
  
Cıvıl cıvıl evler, gürül gürül çarşı, fırınlar, bakkallar, manavlar, tıklım tıklım insanlar, üst üste arabalar ve acı tatlı hatıralarla Zorkun yaylası her Osmaniyelinin hatırasında yer etmiştir.
          
Zorkun yaylası konar-göçer hayatın geleneksel kuralları içinde asırlarca yönetilmiştir. 1960’larda Av. Cevlani Önal başkanlığında bir grup yayla sakini ve Zorkun sevdalısı tarafından kurulan Zorkun Güzelleştirme Derneği ile Zorkun yaylasının yönetimi değişmiş, Zorkun yaylacılığı daha bir gelişmiştir. Dernek vasıtasıyla Zorkun’a hizmetlerinden dolayı başta aile büyüğümüz Mehmet İpek’in ve devrin Çalışma Bakanı Bahir Ersoy’un adı vefa örneği olarak Zorkun’un caddelerine verilmiştir.  
            
2013 yılında 6831 sayılı Orman Kanunu’nun değişik 17. Maddesi ile Zorkun “yayla alanı” olarak ilan edilmiştir. Bu süreçte alanda yapılan çalışmada yayla evlerinin bir kısmına tapu verilmiş, 31.12.2011 tarihinden önce yapılan ve tapulama harici tutulan yerlerdeki her türlü ev mevcut haliyle Orman Genel Müdürlüğünün sabit kıymetleri arasına dâhil edilmiş, 7 Mart 2013 tarihinde çıkarılan 28580 sayılı yönetmelikle 10 yıl için ev sahiplerine kiraya verilmiştir. 
 
Yani yayla sakinlerinin çoğu ev sahibi iken kiracı haline gelmiştir.
 
Zorkun Yaylası, su ve temizlik hizmetlerinin bedelini almak için 2015 yılından itibaren Osmaniye Belediyesince “Mücavir Alan” ilan edilmiştir. 
            
Tapulu evler için Belediyeye emlak, su ve temizlik vergisi, tapusuz evler için Orman Bakanlığına kira ödenmesi yayla sakinlerini maddî, manevî huzursuz etmiştir.  
Bu uygulamayı haksız ve adaletsiz bulan yayla sakinleri devlete sitem etmiş sorunlarını bir fıkra ile anlatmak istemiştir. 
            
Denilir ki, yaylada orman yangını çıkmış ama hiçbir yaylacı yangın söndürmek için gitmemiştir. Yangının yayılması, söndürme çalışmalarının yetersiz hale gelmesi üzerine vali, yaylaya gelmiştir. Orman yangını devam ederken halk kahvehanede kendi muhabbetindedir. Bu duruma öfkelenen vali emirvarî bir tavırla kahvehanedekilerden yardım istemiştir;
 
-Haydi, yardım edin de bu yangını söndürelim!
Ama kahvehanedekiler oralı bile değildir.  
Vali bu kez alttan alıp sözünü tekrar etmiştir.
-Arkadaşlar! Bu orman sizin, yardım edin de yangını söndürelim!
Yine kimse ilgilenmemiştir ama kahvehanede arka masalarda oturan bir yaylacı ayağa kalkmış valiye cevap vermiştir;
-Vali Bey, bu orman bizim mi? 
Vali'nin cevabı hazırdır. 
-Tabiî sizin… 
Yaylacı daha hazır cevaptır.
-Mademki bu orman bizim, bırakın yansın!
Vali şaşkındır ve birden patlamıştır.
-Neden?
Yaylacı sebebini kendi usulünce anlatmıştır; 
-Vali Bey! Ev yapmak yasak, odun toplamak yasak, kozalak yakmak yasak… Bu ormanın nesi bizim?

______________________________________________
1-Adana Müzesi arşivi
2-M. Akif Terzi-Ahmet Ergün Osmanlı Vilayet Salnamelerinde Cebelibereket Sancağı, Osmaniye Bel. yy, Osmaniye-2014, s. 43
3-Yılmaz Kurt, tarih İçinde Bütün Yönleriyle Osmaniye Sempozyumu, Osmaniye MYO-1993    
4-Fethi Tevetoğlu, Osmanlıca Türkçe Sözlük
5-İsmet İpek, Osmaniyeli, Hasret Gazetesi yy. Osmaniye-2009

Yorumlar (0)
12
hafif yağmur
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 92
2. Fenerbahçe 34 81
3. Samsunspor 34 60
4. Beşiktaş 34 59
5. Başakşehir 34 54
6. Eyüpspor 36 53
7. Trabzonspor 34 47
8. Göztepe 35 47
9. Kasımpaşa 35 47
10. Konyaspor 34 46
11. Gaziantep FK 35 44
12. Kayserispor 34 44
13. Antalyaspor 35 44
14. Rizespor 34 43
15. Alanyaspor 34 39
16. Bodrum FK 34 36
17. Sivasspor 35 35
18. Hatayspor 34 23
19. A.Demirspor 34 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 37 83
2. Arsenal 37 71
3. M.City 37 68
4. Newcastle 37 66
5. Chelsea 37 66
6. Aston Villa 37 66
7. N. Forest 37 65
8. Brighton 37 58
9. Brentford 37 55
10. Fulham 37 54
11. Bournemouth 37 53
12. C.Palace 37 52
13. Everton 37 45
14. Wolves 37 41
15. West Ham United 37 40
16. M. United 37 39
17. Tottenham 37 38
18. Leicester City 37 25
19. Ipswich Town 37 22
20. Southampton 37 12
Takımlar O P
1. Barcelona 37 85
2. Real Madrid 38 84
3. Atletico Madrid 37 73
4. Athletic Bilbao 37 70
5. Villarreal 37 67
6. Real Betis 38 60
7. Celta Vigo 38 55
8. Rayo Vallecano 38 52
9. Osasuna 38 52
10. Mallorca 38 48
11. Real Sociedad 38 46
12. Valencia 38 46
13. Getafe 38 42
14. Espanyol 38 42
15. Alaves 38 42
16. Girona 37 41
17. Sevilla 37 41
18. Leganes 38 40
19. Las Palmas 38 32
20. Real Valladolid 38 16