Osmaniye’de yaşayan 37 yaşındaki Duygu Kerçik, 4,5 yıldır kızının rahatsızlığına “tanı” konulması için uğraşıyor.
İki çocuk annesi kadın, yoğurt yediğinde geri geri giden, denge kaybı yaşayan ve vücudu kasılan 6 yaşındaki kızı Damlanur’un sağlığına kavuşması için mücadele veriyor.
Kızının rahatsızlığının küçük yaşlardayken komşuları tarafından fark edildiğini söyleyen Kerçik, yaptığı açıklamada, tanı konulmazsa kızının ileriki süreçlerde yatağa bağımlı bir yaşam sürme ihtimali olduğunu kaydetti.
Kızının büyüdükçe sıkıntılarının da arttığını dile getiren anne Kerçik, “Kızım Damla'nın rahatsızlığını öğrendiğimizde henüz 18 aylıktı. Hiç yürümedi. 12 aylık, 13 aylık, 14 aylık oldu yaşını karşılamadı. Yürümediği gibi ayakları sürekli içeydi. Bunu da komşumuzun dikkati sonucu farkettik. Damla sütü içmiyor, yoğurt yediği zaman da ise ileriye doğru değil geri geri gidiyor, denge kaybı yaşıyor, dönüyor, kasılıyor, uyku hali verdiği için kımıldayamıyorum. Anne bana bir şeyler oluyor başım dönüyor, halsizim, kımıldayamıyorum diye şikayetleri var” dedi.
Anne Kerçik, kent merkezindeki hastanelerden sora bölgedeki diğer hastanelere de tedavi için gittiklerini aktardı.
Kızının Tarsus’ta tedavisinin ardından ayaklarının kısmen düzeldiğini anlatan Kerçik “Çevre illerdeki hastanelerde de bir türlü “tanı” konulamadı. Doğumu yaptıran doktora getirdik, çocuğumun hiçbir şeyi olmadığını, rahatsızlığının doğuştan olduğunu söyledi. Osmaniye merkezden sonra Kadirli ve Adana Balcalı'ya götürdüm. Daha sonra da Mersin'in Tarsus İlçesi'nde ortopedi doktoruna götürdüm. O da çok geç kalındığını Damla'nın operasyon geçirebileceğini söyle ve burada Ömer Sayar Hastanesi'nde tedavi aldı, iğne yapıldı. Bu sayede ayakları biraz düzeldi” şeklinde konuştu.
Yoğurt yediğinde geri geri gidiyor
Anne Kerçik, tek isteğinin kızının rahatsızlığının tanısının konularak tedavisine biran önce başlanılması olduğunu dile getirdi.
Ankara’da Damlanur’un genetik testinin yapılması gerektiğini söylediğini kaydeden Kerçik, şöyle devam etti:
“Çocuk memografisine götürdük, her şeyini yaptırdık ve bizi Ankara'ya havale etti. Orada bize bin euro karşılığında genetik tahlil yapılması gerektiğini söylediler. Bizim de durumunuz olmadığı için yaptırmadık. Ben her temizliklerine gidiyorum. Eşimde belediye şirketinde çalışıyor, evim kira başka gelirimiz yok. Çocuğumun hastalığının tanısı konulmadığı için de devlet desteği de alamıyoruz. Şimdiye kadar Damla'nın Ankara'daki tahlil işlemleri için eşim, dostum arkadaşlarım zekatlarıyla filtreleri ile destek oldular. Şu anda da kızımın tedavisi için bin Euroya ihtiyaç var. Ankara’da Damla'nın kanı alacak ve tahliller Almanya'ya gönderilecek. Oradan gelecek sonuca göre tedavi uygulanacak. İleride durumunun ağırlaşabileceğini, yatalak olabileceğini söylediler. Tek istediğim kızımın tanısının, rahatsızlığının ne olduğunun ortaya çıkmasıdır. Ankara'ya götürdüğümde sırtımda taşıdım. Zorsunmuyorum o benim canım da bir başımla bir evladım, her şeyim. Ben anneyim sonuçta. Anneler kapanmazsa hiç kimse katlanmaz diye düşünüyorum”
Haber: Ümit KAHRIMAN
