28.01.2022, 15:06

Tuz Ekmek Hakkı

Cuma Günlüğü / 28. 01. 2022, Osmaniye, 15.05


İnsani sıfatlardan en güzellerindendir “vefa”. Vefa sözcüğü, “sözünde durma, verilen sözü yerine getirme” anlamlarına gelse de ona sevgide süreklilik, bağlılık ve sadâkat gibi kavramlar da yüklenmiştir. Hâl böyle olunca vefa, insan kalmaktır. Elest bezminde verilen sözü, unutmamaktır. Öyle ki insanın kendini bilmesi, dünü hatırlaması, bugünü yaşaması ve yarına hazırlanması vefa ile mümkündür.  

Vefanın zıddı nankörlüktür. İnsanın kendini unutması, insanlığı unutmasıdır. Romalı bilge şair Magnus Ausonius'un sözü ne kadar güzeldir: “Toprağın yetiştirdiği en kötü şey nankör bir insandır”. Anadolu irfanı vefayı “tuz ekmek hakkı” deyimiyle içselleştirmiştir. O kadar ki vefa bir ibadet bilinciyle yerine getirilmesi gereken bir haslet olmuştur. Tuz ekmek hakkıyla ahde vefa kişi olmanın neredeyse ön koşuludur. 

Tuz, Hz. Âdem’in taşı un edip sofraya taşımasını, ekmek Hz. Havva'nın buğdayı una çevirerek pişirip sofraya getirmesini temsil eder. Tuz ekmek ailenin alın teridir, kadın ve erkeğin yuvadaki ortak emeğidir. Tuz, tadı; ekmek lezzeti verir. İkisi bir arada hayatın güzelliğidir. Aile olmanın bereketi, yuva kurmanın saadetidir. Bu güzellik, minnet oluşturur. Bundandır ki tuz ekmek hakkına duyulan minnet, bütün aileye hatta sülaleye yönelir. Tuz ekmek hakkı ana babaya karşı da minnet ve saygıyı pekiştirir. Hatta ana babanın yakınlarına, dostlarına da saygı gerektirir. Bundandır ki insanların en güzeli şöyle buyurmuştur: "İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun âilesini kollayıp gözetmesidir" (Müslim, Birr ve Sıla, 11-13).

Annemin dedesi, Ökkeş Dede, tuz ekmek hakkının önemini anlatırken: "Eskinin eşkıyası bile tuz ekmek hakkı gözetirdi yavrum. Şimdikilerde hani? Eşkıyalardaki insanlık, şimdinin hacı hocasında yok" der ve çocukluğundaki bir yolculuğu anlatırdı. Anlattığına göre dedem bir kafileyle yola çıkmış. Issız bir yerden geçerken kafileyi eşkıyalar çevirmiş. Kafiledekileri sırayla soymaya, değerli gördükleri her şeyi almaya başlamışlar. Sıra Ökkeş dedeme gelince eşkıyaların elebaşı ona da kimlerden olduğunu sormuş. Dedem de: "Kaman'dan Yiğit Ahmet'in oğluyum" demiş. Öyle deyince eşkıyaların elebaşı dedeme: "Babanın sülalesi ile bizimkilerin arasında tuz ekmek hakkı var. Sana dokunmayalım" demiş. 

Tuz ekmek hakkı deyiminin bir hikayesi de Hz. İbrahim’in Mekke’de Kâbe’yi inşa etmesine dayanır. Kâbe’yi yaptıktan sonra Allah’tan rahmet diler. Allah da “yoksulları giydir, açları doyur” buyruğunda bulunur. İbrahim peygamber bunu nasıl yapacağını sorar. Allah-ü Teâla, Kâbe’nin yapısından geriye kalan toprakları dört bir yana savurmasını emreder. O da öyle yapar. Düşen topraklar tuz olur. O günden sonra bütün yaratıklar o tuzdan yemeye başlar. Böylece tuz hakkı doğar. 

Tuz ekmek hakkında anlatılan başka bir rivayete göre birbirinden habersiz iki kişi, birbirlerinin yemeklerini yemişler. Bu hâl tuz hakkına ilaveten ekmek hakkını da getirmiş. Bu da onlara ömür boyu unutulmayacak olan dostluğun ve samimiyetin kapılarını açmış. Bu fazilet, onları tek bir yürek haline getirmiş ve bu birlik onları kutsamış. Türklerin konukseverliği dillere destandır ki bunda tuz hakkına eklenen ekmeğin büyük payı vardır. Çünkü tuz sudan geriye kalır,  ekmek hamurdan. İkisinde de yoğun bir emek vardır, fazlaca alın teri vardır. Koyu kıvam, dinginlik, beraberinde oluşan olgunluk vardır. Dolayısıyla “tuz ekmek hakkı” olan deyim hem ahde vefayı sağlar hem de nankörlüğü engeller.

Vatan vefa harmanıdır. Toprağı kanlarıyla yoğuran kahramanların emanetini alıp korumak, sonraki kuşaklara bırakmak ahde vefadır. Vatanı paylaştığımız insanlarla ise tuz ekmek hakkımız vardır. Mutlaka bu topraklarda birlikte yaşamanın getirdiği bir hak vardır, bunu da en güzel tuz ekmek hakkı deyimi belirtir. Kutadgu Bilig’de Yusuf Has Hacip der ki “Tuz etmek hakını küdezip eren  / Yetürmiş kişike yuluglar başın”. Yani “‘insan olanlar tuz ekmek hakkını gözetip bu hak için canlarını feda ederler’ demiştir.

Sözümüzü sözlerin en güzeli ile bağlayalım: “Kim de Allah’a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir” (Fetih/10). 

Yorumlar (0)
17
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17