Pasif içicilikten yılda 7 bin 300 kişi kanserden hayatını kaybediyor

Dr.Öznavruz, Akciğer kanserinin ortaya çıkmasının ilk nedeninin sigara ve sigara dumanı olduğunu kaydetti.

Öznavruz, bu kanserlerin bazıları solunum sistemi, ağız içi gibi sigara dumanının doğrudan temas ettiği organlar olurken, bazı kanser türleri sigara dumanı ile teması olmayan organlarda meydana geldiğini hatırlattı.

Tütün dumanı içinde bulunan katranın, kanserin ortaya çıkması bakımından en önemli madde olduğunu belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Öznavruz, ayrıca tütün yandığı zaman ortaya çıkan ve sayısı binlerle ifade edilen maddeler arasında kansere neden olan başka etkenler de söz konusu olduğunu dile getirdi.

Dr. Öznavruz açıklamasının devamında; ”Bu maddeler kan dolaşımı ile vücuda yayılmakta ve çeşitli organlarda kansere yol açmaktadır. Bugünkü bilgilere göre tütün kullanımı en az 10 değişik kanserin meydana gelmesinde direkt etkilidir. Akciğer kanserinin %90’ı sigara nedeniyle meydana gelirken, ayrıca Larinks Kanseri, Ağız Boşluğu, Farinks, Özofagus, Mide, Kolon, Pankreas, Böbrek, Mesane, Meme Ve Serviks Kanserlerinin oluşumunda da sigaranın etkin rolü vardır. İnsanlardaki bütün kanserlerin yaklaşık olarak üçte birinden sigara sorumlu tutulmaktadır” ifadelerini kullandı.

Dünya da her yıl, pasif içicilikten 7.300 kişinin akciğer kanserine yakalanıp hayatlarını kaybettiğini belirten Dr. Öznavruz; “Sigara kullanıyor olmanız, sadece sizin değil çevrenizdeki bireylerinde kansere yakalanma sebeplerindendir. Sigara içmeyen fakat ikinci el dumana maruz kalan kişilerin akciğer kanserine yakalanma riski %20 ila 30 daha yüksektir. Kısa bir süre ikinci el dumana maruz kalmak bile hücrelere zarar vererek kanser olmaya neden olabilir. Akciğer kanseri kalıtsal bir hastalık değildir ancak akciğer kanseri olan kişilerin yakınlarında risk artmaktadır. Bu nedenle akciğer kanseri olan kişilerin yakınları sigara ve diğer risk faktörlerinden uzak durmalıdır. Anne ve babaların evlerinde içtiği sigaradan dolayı pasif içiciliğe maruz kalan çocukların kansere yakalanma riski artmaktadır. Pasif içicilikte anne karnındaki fetüs, bebekler ve çocuklar daha büyük risk altındadır. Gelişmekte olan akciğer, beyin gibi organlar zarar görürler. Solunum sistemi gelişimini olumsuz etkilenmektedir. Pasif içiciliğe maruz kalan hamile kadınların bebeklerinde astım riski daha yüksektir. Bağışıklık sistemini etkileyerek doğum sonrası bebeklik döneminde başlayan solunum yolu enfeksiyonlarının oluşmasını kolaylaştırmaktadır. Düşük, ölü doğum ve yenidoğan ölümlerini arttırmaktadır.” dedi.

Kovid- 19 ‘dan korunmada en fazla dikkat etmesi gereken kişilerin Akciğer kanseri olan vatandaşlar olması gerektiğini belirten Dr. Öznavruz; “Ülkemizide etkisi altına alan Koronavirüsten korunurken kanser özellikle Akciğer Kanseri olan vatandaşlarımızın bir kat daha fazla dikkat etmeleri gerekmekte ve daha fazla korunmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Kovid-19'un bulaşma yolları havadan veya hastalık bulaşmış yer ve kişilere temas ile olduğundan vatandaşlarımız; Kalabaklık yerlerde hasta insanların bulunabileceğini düşünerek mümkün olduğunca buralardan uzak durmalı, İzole ev ortamından çıkmak zorunda kalınır ise mutlaka maske takılmalı ve 1 buçuk metre mesafe kuralına uygun davranılmalı, Hastalık bulaşma riski olan herhangi bir şeye (Kapı kolu, para ve benzeri) her temastan sonra elleri bol su ve sabun ile 20 saniye yıkamalı veya yıkama şansı yok ise ellerini mutlaka dezenfektam ile ovalayarak dezenfekte etmelidir. Kasım Ayı Akciğer Kanseri farkındalık etkinlikleri kapsamında sigara içen vatandaşlarımızı Müdürlüğümüze bağlı Sağlıklı Hayat Merkezleri Sigara Bırakma Polikliniklerine sağlıklı bir hayata adım atmak üzere davet ediyorum” açıklamasını yaptı.